Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

Bilimkurgu kitaplarına sardığım şu boş vakitlerde İthaki Yayınları’nın Bilimkurgu Klasikleri serisinden bir kitap daha bitirdim. Kitabımızın adı Cesur Yeni Dünya, yazarı ise Aldous Huxley. Kitap 1932 yılında yazılmasına rağmen şuan yer aldığımız yakın geleceğe ışık tutan bir distopya kurgusu. Kitabın yazıldığı yıllarda belki gerçekten yazarlar ve okurlar bunu ütopya diye nitelendirilmiş ve yazılacak şeylerin 21. yüzyıl sonrasında gerçekleşmesine imkan vermemiş olabilirler. O zaman kitabı okuyanlar ‘vay be ne hayal gücü’ derken ben kitabı okuduğumda ‘taş çatlasa bunların gerçekleşmesi yüzyıl sürmez’ dedim.

Yolculuk Müzikleri Tercihlerim

Yolculuk Müzikleri Tercihlerim

Uzun süredir müzik üzerine bir yazı yazmıyordum, hatta baktım ki müzik kategorisi altında sadece bir yazı hazırlamışım! Bende bu İstanbul sıcağında, bilgisayar bile alev alırken ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Bu aşamada bana Blog Sözlük’teki yolculuk müzikleri başlığı fikir verdi diyebilirim. Burada yolculuk müzikleri sayabileceğimiz, uzun yolda sıkılmadan dinleyebileceğiniz, benim severek dinlediğim müzikleri listeleyeceğim.

Freelance Ekosistem ve Ayakta Kalmak

Freelance Ekosistem ve Ayakta Kalmak

Selam işsizler, selam yirmi liraya logo tasarlayanlar, selam yüz kelimeyi bir liraya yazan arkadaşlar, on liraya wordpress kurup kendine webmaster diyen insanlar ve geri kalanlar. Bu yazıda sizlere farklı bir konudan bahsedeceğim. Yakın zamanda adını daha fazla duyacağınızı umduğum freelance ekosistem ya da freelancer ekosistem mevzusundan bahsetmek istiyorum. Bu konuya beni iten şey insanların düzenli bir işimin olmamasına rağmen hayatımı idame ettirebilmeme hayranlıkla bakmaları oldu (pek hayranlıkla bakmıyorlar aslında). Çayınızı kahvenizi hazırlayın, kullanıyorsanız gözlüklerinizi takın çünkü freelance nedir ne değildir, freelancer olmak, freelance çalışmak ve freelance ekosistem, avantajlar ve dezavantajlar üzerine biraz uzun bir yazı olabilir. Umarım okurken sıkılıyor olmazsınız.

Yıkıma Giden Adam

Yıkıma Giden Adam – Alfred Bester

Size polisiye ve bilim kurgunun başarılı bir şekilde birleştiği Yıkıma Giden Adam kitabını tanıtmak istiyorum. Bilirsiniz, 8. Kadıköy Kitap Günleri yazımda bir alışveriş yaptığımı ve bu kitabından alışverişimin içinde olduğunu söylemiştim. Kitabı gerçekten çok beğendim! İthaki Yayınları boş bir bilim kurgu kitabı yayınlamıyor, ben bu konuda onlara güveniyorum. Neyse biraz kitaptan bahsedelim.

Yıkıma Giden Adam, Alfred Bester tarafından yazıldıktan sonra ilk önce bir dergide yayımlanıyor. Sonra hikayeye ilgi artınca 1952 yılında ilk kez roman haline getiriyor. Şuan ise dünyanın dört bir yanında bilim kurgu klasikleri listesinde satılıyor. Konusu ayrı ilgi çekici, işleyiş sürükleyici geçiyor. Bu yüzden kitabı bitirmem -genellikle sadece gece kitap okumayı tercih ettiğim için- 2 günümü aldı.

8. Kadıköy Kitap Günleri

8. Kadıköy Kitap Günlerine Gittim

Bugün ufak bir Kadıköy turu attıktan sonra tarihi Haydarpaşa Gar’ında düzenlenen Sekizinci Kadıköy Kitap Günleri etkinliğine gittim. Kitap fuarlarını ve bu tür şeyleri sevdiğim pek söylenmez ama sevdiğim kitaplar var elbet. Beni bu etkinliğe çeken etken mekân Haydarpaşa Garı olarak seçilmesi oldu. Güzel vakit geçirdim biraz da kitap alışverişi yaptım (altı üstü 3 kitap aldım).

İlk önce her ne kadar okumayacaklarını bilsem de buradan Kadıköy Belediyesini tebrik ediyorum. Tüyap gibi devasa büyüklükte gerçekleşen kitap fuarlarından daha güzel, daha havalar bir kitap günleri düzenlenmiş. En azından insanlar kıç kıça, omuz omuza yayınevi standlarını gezmiyor, alan gerçekten güzel değerlendirilmiş. Yorulduysanız veya satın aldığınız kitaba daha detaylarıyla göz atmak istiyorsanız vagonlar da insanların dinlenmesi için açılmış.