Uzun süredir ne blog yazabiliyor ne de kitap okuyabiliyordum. Son yazımdan bu yana aradan geçen zamanda Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens kitabı ellerimde resmen eridi ve gitti. Kaç tane bilimsel ve geçmiş tarihi anlatan kitaba hayran kalabilirdim diye düşünüyorum, oturup kendi kendime cevap verdiğimde sonucu sıfır bulurdum ki bu kitap ile geçmiş tarihimizi hayranlıkla okudum.

Kitabı geçtiğimiz yaz birçok kişinin dilinde duyup almıştım ve sonra üşengeçlikten tozunu almadığım rafımda kendine yer edinmişti. Bahsettiğimiz Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens kitabı ise o arada satışına satış katmaya devam ediyordu bir yandan, dünyanın birçok yerinde ve otuzdan fazla dile çevrilerek…

Size biraz kitaptan bahsetmem gerekiyor sanırım. Sapiens kitabı, Yuval Noah Harari tarafından yazılan ve alt metninin ‘insan türünün kısa tarihi’ olarak yazıldığı bir geçmişe dönük tarih kitabı. Kitap bize geçmişten günümüze kadar homo sapiens türünün gelişimini ve aslında bugün nasıl bir ekolojik katil olduğunu bilimsel delillerle anlatıyor. Bilimsel delil filan dediğime bakmayın, sıkıcı terimler arasında boğulmak yok; bu kısımda yazarı Noah Harari’nin ve Türkçeye çeviren Ertuğrul Genç’in tebrik edilmesi lazım. Her insanın okuyabileceği bir dile sahip.

Sapiens Kitap Yorumu

Yazarımız kitabı dört bölüme bölmüş. Sırasıyla bütün tarih akışı Bilişsel Devrim ile başlıyor, sonrasında bizlere sırasıyla Tarım Devrimi, İnsanoğlunun Birleşmesi, Bilimsel Devrim gibi tarihin önemli zamanlarından önemli notlar sunmayı ihmal etmiyor. Ayağını bastığı her yerde bir yıkıma ve soykırıma sebep olan insanlığı anlatan bu kitapta özellikle ülkemize özgü detaylara da yer verilmekte. Alın size kitabı okumak için bir sebep daha.

Size kitabı okumadan önce bir konuda da uyarmam gerekiyor sanırım. Eğer dil, din, ırk bağımlılığı gibi yıkılmaz tabularınız varsa ya da evrimi tükenmez kalem veya ceket gibi şeyleri örnek gösterip reddedebiliyorsanız bu kitap sizi rahatsız edecek bir içeriğe sahip olabilir.

Kitaplardan not olmak pek huyum değildir ama bu kitabı okurken post-it bitirmiş olabilirim ki bunu da kitapları fosforlu kalem veya tükenmez kalemle kirletmek istemediğim için yapıyorum.

Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens Kitap Yorumu

Kitap sayfalarını okuyup çevirdikçe bir insan olarak kendimizi ne kadar önemsediğimizi ve kendimize düşkünlüğümüzün her geçen vakitte farklı farklı yıkımlar doğurduğunu fark ettim, bu arada bir sigara molası ve ufak düşünme payı verdim kendime. Sen kalk önemsiz bir tür olarak dünyanın bir yerinde ortaya çık ve adım attığın yerde artık senin türünden başka bir türe yaşam hakkı verme, milattan önce bile ilginç bir tavır sergiliyor sanırım burada atalarımız.

Kitaptan Alıntılar ve Notlarım

Size kitabı okurken etkilendiğim ve beynimi gerçekten düşünmeye zorlayan birkaç cümleyi paylaşmak istiyorum müsaadenizle. “Pek çok memeli, anne karnında fırından çıkan toprak kap gibi çıkar, onları yeniden şekillendirmeye çalışmak onlara zarar verir. İnsanlar ise anne karnından bir ocaktan çıkan erimiş cam gibi çıkarlar ve şaşırtıcı oranda şekillendirilebilirler. Bu yüzden bugün çocuklarımızı Müslüman veya Budist, kapitalist veya sosyalist, savaşçı veya barışçı olarak eğitebiliyoruz.”. Şimdi bu cümlenin üstüne biraz düşünmenizi isteyeceğim ve yorumlarınızı da merak ediyorum açıkçası.

Ormana melekler ve tek boynuzlular görmeye giden insanların hayatta kalma şansı kesinlikle ormana mantar ve geyik bulmaya giden insanlardan daha az olacaktır. Ayrıca eğer zamanınızı var olmayan koruyucu ruhlara dua etmekle geçirirseniz, gıda toplamak, savaşmak ve üremek gibi bazı şeyler için kullanacağınız değerli vakti boşa harcamış olmaz mısınız?

Sonuç Olarak Sapiens Kitabı…

Eğer bu kitabı okumadıysanız hemen bir yerlerden edinin ve okuyun derim ben, ‘yok abi ben zaten okumuştum’ gibi cümleleriniz varsa kitap hakkındaki görüşlerinizi mutlaka bekliyorum; hatta oturalım üstüne saatlerce bu kitabı konuşalım isterim. Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens kitabı okuduğu takdirde hayatı sorgulamanıza sebep olabilir ama yok ben hayatımdan memnunum, sorgulamanın vebali ağırdır filan diyorsanız derhal o kitabı yere bırakın derim ben.

13 Comments

  1. Ben de uzun zamandır ilgilenemiyordum blogumla, hatta bir-iki hafta daha böyle olacak sanırım 🙁 Dolayısıyla ziyaret edebildiğim bloglar da azalmıştı. Hele bir kitap yorumu okumayalı uzun uzun zamanlar olmuştu 🙂 Açıkçası bu kitap da benim klasik önyargılarıma kurban giden -çoksatan listelerini süsleyen kitaplara pek olumlu yaklaşamıyorum:D- bir kitap olmuştu. Ama konusunu bile bilmiyor olduğumu fark ettim. Ayrıca açıklamaların ve alıntılar sonrasında da düşünmemek elde değil 🙂 Ciddi anlamda kitap tekrardan gözüme girdi diyebilirim, bakalım bir gün umarım ona da sıra gelir ve okuyabilirim. Kitabı okuma isteğim olduysa güzel yorumlamandan dolayıdır, bu nedenle eline, kalemine sağlık diyorum. Sevgilerle 🙂

    • Oktay

      Merhaba Şevval, öncelikle değerli yorumun için teşekkür ederim, bir şeyleri beğendirebildiysem ne mutlu bana 🙂 Çok satan kitaplar listesi beni de hep rahatsız eder ama bunun sebebinin aslında sürekli o listelerde içeriği şişirilmiş bir çok kitap olmasıdır genel olarak, fakat bu kitap şuan ki en çok satan kitaplardan farklı bir türde. Okuduğun zaman mutlaka görüşlerini blogunda bekliyor olacağım, görüşmek üzere 🙂

  2. Oktay bu kitabı ilk kez senin sayfanda gördüm. Konusu bakımından ilginç. İnsanoğlunun doğayı sadece kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasıyla ilgili bir animasyon izlemiştim. Senin satırlarını okurken o animasyon canlandı gözümde. Ayrıca bir zaman sonra robotlar tarafındanda insan ırkının yok olacağını düşünenlerdenim ben. İşte o zaman insanoğlu kendi soykırımına tanıklık edecek.
    Devamlı okunacaklar listeme yeni kitaplar ekliyorum. Bu akşamda bu kitabı ekledim. En kısa zamanda okuyacağım. Bu güzel paylaşım için teşekkürler.

    • Oktay

      Selam Yasemin, aslında kitabın bahsettiği şeylerden bir tanesi de zamanında bize komik gelen, ulaşılabilir olması imkansız olan teknolojilerin şuan hayatımıza hükmetmesi, tıpkı bahsettiğin robot örneği gibi. İzlediğin animasyonu da merak ettim ayrıca, adını bekliyorum animasyonun.

  3. 12. GEZEGEN, Enki’nin Kayıp Kitabından sonra okuma listemde olan bir kitap. Okurken kesinlikle bütün tartışılmaz doğrularımızı unutmamız gerekiyor. Son zamanlarda bu tür kitapları ve evrim ile ilgili kitapları okumaya ağırlık verdim. Yaşamı, evreni ve kendimizi anlamak için çok okumalıyız…

    • Oktay

      Enki’nin Kayıp Kitabı aslında benim de merak ettiğim bir kitap fakat şuan pek vakit ayıramıyorum ne okumaya ne de yazmaya. Haklısın mutlaka geçmişimizi, kendimizi ve yaşadığımız evreni tanımak için bu tür kitaplar okumalıyız fakat bu tarz kitaplar içindeki terimlerle, anlamsızlıkla ya da bilimi bol katılmış cümlelerle anlaşılmaz olabiliyor.

  4. Kesinlikle katılıyorum bu kitabın anlattıkları insanın tüylerini ürpertiyor. Ayrıca yeni kitabı Homo Deus’u da ayrıca tavsiye ederim geleceğini anlatıyor burdada.

    • Oktay

      Homo Deus okuma listemde zaten şuan ama ne zaman zamanı gelir ve okurum pek kestiremiyorum.

  5. Uzun süredir okumak istediğim, fırsat bulup okuyamadığım nadir kitaplardan. Güzel bir yazı olmuş, kalemine sağlık.

  6. Tüfek , mikrop ve Çelik’i okuduktan sonra bunu da okumaya karar vermiş hatta yeğenden almıştım ama sıra henüz gelemedi , yine de hemen okuma isteği uyandırdı yazınız , 🙂

  7. “yok abi ben zaten okumuştum” demeyeceğim ama şu an tam da 143. sayfasındayım ve muhteşem gidiyor. Öyle kitap kurdu değilimdir aslında roman okumam mesela, tam benim tarzım olan bir kitap severek okuyorum. Homodeus yarının kısa bir tarihi nasıl acaba diye merak etmeye başlamadım değil ?

  8. Geçtiğimiz gün okumaya başladığım kitaptır kendisi. İlk bölümde olmama rağmen ben çok beğendim ve tavsiye ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.