Bu aralar kendimi, reklamlardaki sıradan bulaşık deterjanları gibi hissediyorum. Dikey Geçiş Sınavı, işler güçler filan derken tam anlamıyla beynim beni terk etti. Gumball isimli çizgi filmi bilirsiniz, orada böyle bir sahne vardı. Şimdi siz hemen “adam 22 yaşına gelmiş, çizgi film izliyor” demeden ben asıl konuya girişeyim. Semih Keçecioğlu beni ‘ Satır Arası ‘ isimli yazıya etiketlemiş, yani bildiğimiz terimle bu bir mim etkinliği. O zaman şov başlasın!
Blog ziyaretçi sayısını arttırmak ile ilgili birkaç soru alıyordum. Blog oluşturmak artık iki tıklama hareketiyle yapılan bir işlem haline geldi fakat insanlar blog trafiğini arttırmak konusunda sıkıntılar çekiyorlar. Blog yazmaya yeni başlayan insanlar için en ideal blog trafik kaynağı blog tanıtımı yöntemi ve daha önce ‘blog tanıtımı nasıl yapılır’ sorusunun cevabını vermiştim. Ben ziyaretçilerimi eski yazılarımdan daha fazla alıyorum, bunun nedeni eski yazılarımı günümüz arama motoru optimizasyonu kurallarına göre güncellemek. Kısaca blog ziyaretçi sayısını arttırmak için eski blog yazılarımızı güncellememiz gerekiyor. Şimdi kendi bloguma uyguladığım ipuçları ve püf noktalarından bahsetmek istiyorum.
Hayatta önem verilen süreler vardır. İlişkinin ilk üç ayı, maçın ilk kırk beş dakikası, tenefüs zilinin çalmasına kalan son beş dakika, otobüsün durağa geliş süresi, mesainin bitmesine kalan son 1 saat gibi örneklerle çoğaltılır. Benim içinse bu önemli sürelerden biri bu blog ile geçirdiğim İlk 1 Yıl . Bugün günlerden 27 Mart Pazar ve ben geçen sene bu tarihte ilk blog içeriğim olan ‘Merhaba‘ başlıklı yazıyı yayınlamıştım.
Merhaba dostlar, fark ettiyseniz blog tasarımı değişti. Tabi sadece bununla kalmadı, bir çok gözle görülmeyecek kadar ufak fakat benim için önemli değişiklikler yaptım. Sadece blog üzerinde mi? Tabii ki hayır. Sizlere biraz bunlardan bahsetmek istiyorum, hem uzun zamandır dünyevi işler dolayısıyla yazı girmiyordum bu da bahane yazı yazmak için bahane olacak. Değişiklik iyidir, yenilik güzeldir…