Şafak Çalışkan oturmuş, düşünmüş, düşünürken goygoy yapmış ve sonunda ‘4 trilyona sahip olsan ne yapardın’ konulu yazısına ben dahil diğer blog yazarı arkadaşlarımı mimlemiş. Ben zaten başlığı gördükten sonra doğrudan trilyonda kaç sıfır var araması yaptım. Benim gibi parayla ilgilenme ümidi bile olmayan fakirler için açıklayalım; bir trilyonda on iki tane sıfır varmış. İnsan yazmaya üşenir be o kadar sıfır! Neyse biz gelelim benim yazacağım konuya. Bakalım 4 trilyon gibi bir miktar beni bozar mı? O kadar param olsa ben ne yaparım peki?

Etnik kimliğim Türk olduğuna göre… Bu cümlenin devamını hepimiz getirirdik. Yok, eğer ben getiremedim derseniz söylüyorum, ev alırdım. İstanbul şartlarında 250 bin liradan 4 tane ev alsam ve üçünü kiraya versem seneler sonra bu durum beni maddi kara geçirecektir. Hayalim hep çirkef bir ev sahibi olmak zaten -şaka-.

Oktay’ın 4 trilyon parası vardır ve bu paranın dörtte biri ile herkes gibi düşünerek gayrimenkul yatırımı yapmıştır. Oktay’ın geriye kaç parası kalmıştır? Abi zengin olunca bak bunu hesaplaması da zor olabilir elbet.

Evleri aldık, şimdi sıra geldi sıfır Mercedes GLS almaya. Fiyatı kalbime iner diye bakmadım ben. Ne yapalım 4 trilyon paramız var ama düşüncemiz bile fakir.

Şimdi biraz ciddi olalım. Hemen hiç düşünmeden Harley Davidson marka motor alırdım ama şöyle Ultra Classic Electra Glide olanından. Bunu alamadık diyelim seçeneği Yamaha’nın Maxi Scooter tarzı motorlarına kadar düşürürüm. Tabi kış şartlarında kullanmalık bir araba da almak lazım, çocuğumuz olmaz ilerde yoksa. Aman be ben yine İstanbul’da toplu taşıma kullanılırım. O kadar parayla zaten niye İstanbul’da yaşıyorsam…

Sonrasında büyük çaplı bir Türkiye turu şart olur. Genellikle çadırda kalmak isterim ama şu ‘vay anasını’ otellere gidip birkaç kez eğlenip bu da eğlencemi lan der basar giderim herhalde. Param var oğlum hey!

Dünya turu da atabiliriz, şu paragrafa kadar kaç para harcadım geriye kaç param kaldı bilmiyorum ama 4 trilyon çok büyük para gibi duruyor.

Hem 4 trilyonu duyunca beynimden vuruldum hem de düşüncelerim fakir ben ne yapayım arkadaş şimdi? Düşünemiyorum o kadar parayla ne yapılır diye.

Bir de kafamda deli sorular var. Bu 4 trilyon eski parayla mı yoksa yeni sıfırları attığımız para birimiyle mi 4 trilyon? Bir de Türk Lirası mı emin miyiz? Dolar filan deyip iyice kalbime indirmeyin benim.

6 Comments

  1. Yazıyı daha okumadan benim de aklımdan naçizane ev alıp kiraya vermek olurdu geçmişti senin de düşündüklerini okuyunca bi gülümsedim 🙂 Doğruya doğru dört trilyon para bile olsa hayallerimiz bize kadar olurdu ancak gerçekten samimi bir yazı olmuş… Bir ekleme de ben yapmak isterim herhalde ekstradan bir de çok büyük çaplı bir kütüphane yaptırmak olabilirdi bu parayla yapacaklarım arasında. Herkese yedi yirmi dört açık herkesin faydalabileceği bir kütüphane. Okumak lazım çokca okumak okuduğunu da anlamak konusunda da eksiklerimiz oldukça fazla malesef…Keşke bu konuyla alakalı da bir ders olsa ilkokul müfredatlarından itibaren. Değişim de bir yerden başlamalı elbette bu kadar paraya sahip olup kendimi değiştireceğime inancım pek da kalmazdı açıkcası…Kendimi paranın güler yüzüyle karşı karşıya bırakmadan asla bir rehavet çöktürmeden ilk işim değişimi sağlamayı başkalarının eline vermek olurdu bu yüzden kütüphane fikri aklıma yatmıştı 🙂 Güzel konu olmuş belki bir yazı da ben hazırlarım müsadeniz olursa elbette..

    • Oktay

      Kütüphane yapmaktan çok müfredatlara okumayla ilgili ders koyma fikrini daha fazla sevdim ben. Bu kadar parayla bizi kıracak halleri yok ya 🙂 Müsade sizindir Faruk hocam, bekliyorum yazınızı merakla 🙂

  2. Aman, bu kadar para beni korkutur.Zira gerçekten düşüneyim dedim.Aklıma ilk önce daha özenle hazırladığım kitabımın hikaye olarak devamı olan ikincisini, Çeşitli hikayelerimden derlediğim üçüncüsünü, bir de naçizane Şiirlerimden oluşan dördüncü kitabımı şöyle gönül ferahlığıyla bastırırdım.Onlara fazladan para verirdim ki ilgilensinler diye.Sonra evler alırdım, asla İstanbul’da olmayan.Otistik Çocuklar derneğine yüklü miktarda bağış yapardım.Bir kaç ya da gücümün yettiği kadar diyaliz merkezlerine makine alırdım.Kızıma torunuma ve altmış yaşında hala otelde gece güvenlik müdürü olan kardeşimi işten çıkmasını ister, hayal ettiği bir yerde bahçeli bir ev alırdım.Yani şimdi ben de bilemedim kaç param kaldı ama rahatsız oldum bir an.Arkadaşımızın Kütüphane fikri tartışılmaz iyi fikir.Güzeldi ya, gülümsetti Oktay.Sevgiler oğlum.

  3. Başlığı okur okumaz hayallere giriştim başlayıp bir iki adım attım ki para bitti. İşte bu bir asgari ücretlinin 4 trilyonu 15 saniyede nasıl kaybettiğinin hikayesidir.

    Şaka bir tarafa ”Butik Hastahane” fikrinin geliştirilebilir kısımları ile ilgileniyorum.Yine 4 trilyon yetmiyor tabi.Vazgeçtim ben neyse.

  4. Öncelikle başlığı okuduktan sonra, direk aklıma çocukluğumdan beri niyet etmiş olduğum huzur evi açmak geldi aklıma. İnşallah bir gün elimize bu tutar veya daha fazlası geçerse dileklerimden bir tanesini gerçekleştirmiş olurum.

    Mim konusu güzel sebep olan arkadaşı ayrıca tebrik ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.